Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM) PKK elebaşı Abdullah Öcalan ziyareti sonrasında farklı bir ivme kazanan ikinci çözüm süreci, Şanlıurfa'da da merak konusu olmuştu.
Gözler, DEVA, Gelecek, Saadet, Yeniden Refah ve AK Parti’nin ziyaretleriyle birlikte DEM Partililerin gerçekleştirdiği siyasi temaslardaydı. Gazete İpekyol.com muhabirleri, Şanlıurfa’da çözüm süreciyle ilgili farklı bakış açılarını aktarmak amacıyla çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile iletişime geçti.
Pek çok STK temsilcisi, çözüm süreci hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmak istemedi. Şanlıurfa’daki birçok STK’nın bu konuda sessiz kalması ise dikkat çekti.
Bu sessizlik akıllara, Şanlıurfa’daki STK'ların, çözüm süreciyle ilgili görüş bildirme konusunda temkinli davrandıkları ve olası toplumsal tepkilerden veya yine sürecin yarım kalmasından çekindiklerini getirdi.
Çözüm süreciyle ilgili konuşan Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim- Bir-Sen) Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, yaşanan gelişmeleri birlik ve beraberlik süreci olarak değerlendirdi.
COŞKUN: TARİHİ BİR FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRMEK MÜMKÜN
Coşkun, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Güçlü tarihi ve kültürel bağları olan toplumlarda sorunların aşılmasının imkânları her zaman mevcuttur. Bu bağlamda yaklaşık 40 yıllık geçmişe sahip olan terör ve şiddet sarmalından Türkiye’nin kurtulmasının imkanları Ortadoğu’da ve bilhassa Suriye’de yaşanan gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde tarihi bir fırsat olarak değerlendirmek mümkündür. Ekim ayından bugüne ittifak ortakları tarafından yapılan açıklamalar ve çağrıların siyaset kanalı ile terör ve şiddetin sona erdirilmesi noktasında bir fırsat olarak değerlendirmek gerekir. Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmeler terörün ve şiddetin sona erdirilmesinin Türkiye açısından iç cephenin tahkimi ve bölgesel planda güçlü bir aktör olmasını sağlayacaktır.”
“SİYASET KANALLARININ GÜÇLENMESİNİ DE SAĞLAYACAKTIR”
Terör ve şiddetin sona ermesi gerektiğini ifade eden Coşkun şunları kaydetti:
Toplumsal barışın tesisi ve demokratik siyaset kanallarının güçlenmesini de sağlayacaktır. Terörün ve şiddetin sonlandırma süreci olarak ifade edebileceğimizin bu sürecin başarıya ulaşması ekonomik açıdan da ülkemize katkı sağlamasının yanında başta çalışanlar olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin refah düzeyinin artmasına da katkı sunacaktır. Sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için toplumsal zeminin de var olduğunu göstermektedir. Özellikle devlet aklının sürecin yürütülmesinde etkin varlığı sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanmasını sağlayabilir.
Birlik beraberlik için daha huzurlu, güçlü ve sağlam bir Türkiye olması, bölgesinde barışın ve güçlü bir ülkemizin olması hepimizin beklentisidir.”
0 Yorum